Ergenlikte zaman zaman bu açıklıktan sağ kulakçıktan sol kulakçığa geçişler olabilmektedir. Bazı durumlarda kalbin sağ kulakçığına gelen bir kan pıhtısı bu açıklıktan geçerek kalbin sol kulakçığına geçer ve istenmeyen sonuçlara neden olur. Vücudumuzda kan pıhtıları oluşumu tüm toplardamarlarda görülebilmektedir. Birkaç milimetre çapındaki pıhtılar büyük toplardamarlar aracılığı ile kalbin sağ kulakçığına, buradan sağ karıncık ve akciğerlere ulaşır. Pıhtılar akciğerlerde filtrelendiği için kalbe akciğerlerden dönen temiz kan içinde artık pıhtı bulunmaz. Ancak minik pıhtıların akciğerlere gitmeden patent foramen ovaleden geçerek sistemik dolaşıma geçmesi çok ciddi sorunlara neden olur. Sonuçta aortaya geçen pıhtı artık koroner damarlar, beyin damarları gibi dolaşımın çok hayati olduğu bölgelerde tıkanmalara neden olur. Bu durum miyokard enfarktüsü, geçici iskemik atak veya inme ile sonuçlanabilir.
MİGREN ATAKLARINI TETİKLEYEBİLİR
Patent foramen ovale’nin migren ile olan ilişkisi halen tam olarak çözülememesine karşın aura ile seyreden migren olgularında rolü olduğunu düşündüren veriler bulunmaktadır. Auralı migren olgularında da patent foramen ovale sıklığının normal popülasyonun iki katına kadar arttığı, PFO kapatılmasının migrene bağlı baş ağrılarını azalttığı bilinmektedir.”
TANI
Patent foramen ovalenin zor teşhis edildiğini, genellikle başka nedenlerle yapılan kardiyak ekokardiyografik inceleme sırasında tanı konulabildiğini dile getiren Uzman, geçici iskemik atak, inme veya ağır migren atakları olanlarda patent foramen ovale varlığının ekokardiyografik incelemelerle araştırılması gerektiğinin altını çizerek hastalığın tanı ve tedavisi hakkında şu bilgileri veriyor:
Geçici iskemik atak veya inme geçiren hastalarda patent foramen ovale yüzdesi normal popülasyona göre artmıştır ve %40-50 civarındadır. 60 yaş altında inmenin nedeni bulunamıyorsa (kriptojenik) patent foramen ovale açısından ciddi araştırma yapılması gerekir. Normal ekokardiyografik inceleme erişkin hastalarda çok net görüntüleme imkanı sağlamadığı için bu hastalarda yemek borusundan ekokardiyografik inceleme (transözefagal ekokardiyografi) yapılması gerekir. Bu işlem sırasında kol toplardamarlarından ajite serum verilerek geçiş izlenebilir. Transkranial doppler tarama için kullanılan ve PFO varlığını indirekt yolla gösteren bir yöntemdir. Koldaki toplardamardan verilen ajite serumun beyin atardamarında oluşturduğu ultrasonik sinyallerin ölçülmesi ile yapılır. Daha konforlu bir yöntem olmasına karşın test pozitif olduğunda ekokardiyografi ile tanı kesinleştirilmelidir.”
PFO ARTIK AMELİYATSIZ KAPATILABİLİYOR
Eski yıllarda cerrahi yöntemle kapatılırken son yıllarda şemsiye benzeri implantlarla bu işlem çok kolaylıkla yapılabilmektedir ve tercih edilen yöntem haline gelmiştir. Özellikle son yapılan araştırmalarda bu açıklığın kapatıldığı hastalarda tekrarlayan geçici iskemik atak ve inme gelişme olasılığının çok azaldığı gösterilmiştir. Bu nedenle uygun hastalarda kateter yoluyla patent foramen ovalenin kapatılması bugün için önerilen tedavi şeklidir. Vurgun geçiren dalgıçlarda PFO’nin kapatılmasının yararlı olduğunu gösteren veriler bulunmaktadır. Kapatma işlemi için sıklıkla şemsiyeler kullanılmaktadır. En çok nitinol bazlı şemsiyeler kullanılmaktadır. Bu implant küçük bir kateterin içinden kalbe ilerletilerek kapatma işlemi yapılır. Kolay uygulama tekniği, çok düşük komplikasyon riski nedeniyle bu cihazlar güvenle uygulanabilmektedir.”